Sanatın Kalbine Bir Dokunus;
Hepimizin hayatında olan kâh güldüren, kâh ağlatan, kâh şaşırtan özel bir aile. Özel aile çünkü ailede her birey sanatçı…
Zeynep ve Güzin Özyağcılar’la birlikteydik bugün. Sanata dair sohbet ettik, Vaselila Annesi ve yavrusu konsepti özel çekim gerçekleştirdik.
Son zamanlarda basında “Uçlar” oyunu performansı ile adından söz ettiren ‘’Tiyatro Martı’’ sahibi genç girişimci Zeynep Özyağcılar’ı annesinin dilinden ve kendi anlatımıyla tanıtmak istedik.
- Zeynep Hanım bize kendinizden bahseder misiniz?
Öncelikle bu Harika sohbet ve fotograf cekimi icin cok tesekkur ederiz…
Öncelikle bu Harika sohbet ve fotograf cekimi icin cok tesekkur ederiz…
Çok guzel bir ani oldu bize ..
Ben kalabalik sevgi dolu bir ailede buyumus Mutlu bir insanim…Tiyatrocu Annem babam ve Bogazici kimya mezunu isletme mastirli ,bir hollanda firmasinin genel müdürü yani is adami bir agabeyim var. Sahnede buyudum hep dans ettim sonra oyunculuk geldi… Kısaca azimli , caliskan , guclu bir insanim. Bana kalbini acan kimseye arkami donmedim , yaptigim her isi askla yaptım. Önce insanim sadece insan. Şohret derdine dusmedim sadece elimden geldigince yaptigim isi en iyi haliyle yapmaya gayret ediyorum…
- Sahne ile buluşmanız nasıl başladı?
6 yasinda Devlet opera balesini sinavla kazandim 10 yil orada bir cok eserde dans ettim sonra latin amerikan danslarina basladim profesyonel dansciyim. Saint Michel Fransiz lisesin de oyunlar yazip onlari yonettim oynadim Barselona, Kahire, Sicilya gazetelerinde oyunlar dan ovguyle bahsedildi. Saint Michel hala benim ve tiyatromun arkasinda en buyuk destekçim… Tum bunlarin ardindan Istanbul Devlet konservatuari , Sehir tiyatrolari ve ardindan kendi kurdugum Tiyatro Marti geldi.. İyi bir egitim ve ardindan cok guzel eserlerde gorev aldim . Dansida icine katarsak 20 yildir sahnedeyim. Hayata tesekkur ederim…
- Neden kariyerinize dansla devam etmediniz? Neden tiyatro ?
Dans ilk askim , ondan hic vazgecmedim hala devam ediyorum Ozel projeler oldugunda kendi tiyatromda muzikal yapma planlarimizda var. Sadece beden bana yetmedi anlatacagim cok sey vardi… Bagirmak , kendi sozumu etmek istedim Basta ailemde Oyuncu diye kaygilarim oldu ama kendimden cok emindim. Yolumu cizdim hic sapmadım. Babamin bana soyledigi en degerli soz “sen sadece Oyuncu degil Tiyatro insanisin , herkes Oyuncu olabilir ama Tiyatro insani olamaz “. Dizi , Sinema ne yaparsam yapayim kaliteden Odun vermeyeceğim.
- Yildiz Kenter anne ve babanızın da hocası… Sizin de hocanız? Size torunum diyor? Nasıl bir duygu bu sizin için?
Yildiz Hoca hem hayata bakisi hem meslegine olan saygisiyla tum ogrencilerinin bas tacidir . Bana torunum der birde Mehmet Ali Alabora’ya :) Yildiz hocayla bir soru sorulmustu , siz Erdal Bey, Guzin Hanim ve Zeynep haniminda ogretmeni oldunuz , nasil ogrenciydiler benzer lik var mi diye sormuslardi cevap olarak zeynep bambaska demisti sanirim yolun basinda genc bir Oyuncu oldugumdan beni yureklendirmek istedi… Bir unutamadigim anida Yıldız hocam ilk eğitimine başladığımız günü unutamam sınıfa ilk girdiğinde sınıfta olan biz sekiz kişiye şunları söylemişti; hepiniz yüzlerce kişi arasından seçilen sekiz değerli kişisininiz. Birçok dizi ve sinema Oyunları’nda yer alacak eğitime ve yeteneğe sahipken burada olmayı seçtiğiniz için hepinize teşekkür eder önünüzde saygıyla eğilirim demişti ve eğilmişti. O zamanlar 18 yasında ki ben ve sınıf arkadaslarım ağlamaklı olup gerçekten gururu ve mutluluğu bir arada yasamıştık. İşte o gün itibarıyla başlayan tiyatro benim hayatım oldu.
- Siz konservatuardayken Guıldhall music and drama school’dan davet aldınız (judie dench, orlando bloom gibi ünlülerin mezun olduğu yüz yılı aşkın süredir var olan bir okul)ama Türkiye’ye dönüp okulunuzu bitirdiniz hayatınız bambaşka yerlere gidebilirdi… pişman oldunuz mu ?
Orada cok degerli seyler öğrendim. Beni okula istemeleri buyuk gurur ..Ama verdigim bir soz vardi; konservatuarda hocalarim sinif arkadaslarim , ulkemde yapmak istedigim seyler ve kendi dilimde… Döndüm, sinif arkadaslarimin cogu diziye baslamisti , cok az kisi kalmistik o sira biraz icim acidi ama ben kadere inanirim. Yaptiklarimdan memnunum.
– Anneniz ile hiç tiyatro sahnesini paylaştınız mı?
Leyla ile Mecnun’un seçmelerine katıldım ve kazandım. Oyunda hem Leyla, dansçı ve meddah olarak görev aldım. Sehir tiyatrolarinda ki ilk oyunumu annemle oynadim 9 yildir Sehir tiyatrolarindayim bu yil Sehir tiyatrolarinin 100. Yili dunyada 100 yili Asan cok az Tiyatro var. Bu hem benim hem ulkemiz icin buyuk onur.
- Peki Tiyatro Martı ile buluşmanız nasıl başladı?
Arkadaslarimla inandigimiz textleri ,inandigimiz yonetmenle yurek yurege ozgurce cikarmak hep hayalimizdi … Ülkede bir süru seyler oluyor ve sanatci olarak birseyler yapmak istiyorsunuz. Bu hemen hemen tum oyuncu arkadaslarimin hayalidir ..Tiyatro Marti , martilar gibi özgur, martilar gibi cocuk ve samimi… Firtinanin siddeti ne olursa olsun marti sevdigi denizden asla vazgeçmez…Bizde vazgeçmeyeceğiz…
- “Uçlar” ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
Yeni kuracagim Tiyatro icin oyun ariyordum , Tum gunlerim oyun okumakla geciyordu . Ülkemdeki bir yaraya dokunmak ve kurdugum tiyatronun cizgisini belirlemek istedim …Bir gun bir haber okudum 16 yasinda bir kiza yaklasik 30 kisi tecavuz etti ve kizin arzusuyla oldugu gerekcesiyle cok az cezayla birakildilar o gece uyku uyumadim ve dusundugum tum textleri bir kenara attim ” uçlar” ‘ı yapmaya karar verdim. Kadinlarin yasamlarinin bu kadar degersizlestigi bir toplumda sanatci olarak ses cikarmam gerekiyordu…
– Kadına taciz son yıllarda oldukça arttı ne düşünüyorsunuz?
Icim aciyor , bu vurdumduymazliga cok kiziyorum . Kimse basina gelmeden olayin vehametini goremiyor , gormek istemiyor. Ekim ayinda 29 kadin olduruldu , akil almaz ceza indirimleri var , bir cogu icin intahar deniyor. İnsanlarin cani sikiliyor bu konulardan görmezden gelmek istiyor lar bizde ” uclar ” oyunuyla kacmayin diyoruz gelin buraya. Artik bizi bitiren bana dokunmayan yilan bin yil yasasin mantigindan kurtulmali ülkemiz…
- Tiyatro Marti’yi kurarken sorunlar yasadiniz mi ?
Su zamana kadar Sehir Tiyatrolarinda yani odenekli tiyatroda oldugum icin sadece oyunculuguma odaklaniyordum ama tiyatronuz olunca; sahnesinden, seyircisine, tekniğinden, kostumune herseyle ilgileniyorsunuz. Çok yalniz kaldigim zamanlarim oldu. Her yere elimle afisde astim, saatlerce dolasip biletde sattim , tv programlarina katildim. Kostumler calindi, efeklerimiz, muziklerimiz gitti, dekorlar kayboldu, herseye ragmen ustesinden geldik. İstekli ve inanan bir insanin karsisinda hicbir engel olamaz.
– Zeynep Hanım aşka bakışınız nedir?
Benim babam ve annem müthiş romantik bir aşkın kahramanı:) Düşünün babam Bursa’ya gidiyor anneme diyor ki ne istersin. Annem espiriyle karışık ne istemeliyim ki Kar getir diyor ve gülümsüyor..:) Babam anneme Bursa’dan dönüşte termosla kar getiriyor, inanılıyor musunuz… Bence bu Aşkı annemden dinlemelisiniz .
- Güzin Hanım büyük ask nasıl başladı?
Gülümsüyor Güzin Hanım:) Biz aynı konservatuardaydık orada başladı. Ikimizde Tiyatro bolumu ogrencisiydik. Önce iyi arkadas olduk sonra ask basladi. Subay kizi oldugum icin ailem herseye, sahneye cikmama izin vermediler. Bende İngiltere’ye gittim. Bir yil sonra Erdal geldi orada cok guzel gunler geçirdik. Hem calistik hem birbirimizi tanidik, donunce de evlendik hala İngiltere’nin bizde yeri cok ozeldir.
– Siz İngiltere’ye gittikten sonra nasıl devam ettirdiniz ilişkinizi? Mesafeler çok uzak?
Erdal dayanamadı bensizliğe oda geldi.
- Peki Erdal Bey nasıl geldi?
Zeynep Hanım anlatıyor burada, babam Bursa’nin buyuk otellerinden birindeki garsonlardan garsonluk dersi aliyor ve bir sertifika alip İngiltere’ye bas garson olarak gidiyor. Annemle ayni otelde calisiyorlar. Babam her sabah ona portakal suyu ve bir gul veriyor .. Siirler …
Guzin Hanim gulumsuyor..
Zeynep Hanim lafa giriyor :) Boyle bir asktan dunyaya gelince hep boyle birini bekliyorsunuz
Guzin Hanim lafa giriyor .. Isi zor!!!
Hep birlikte guluyoruz
– Peki sonrasinda evlilik , Tiyatro, cocuklar nasil devam etti ?
Emrah dogdugunda hersey cok zordu , cok yogunduk .. Provalar, turneler ikinci cocuga pek yanasamadik bu sebeple Zeynep Emrah’tan 13 yil sonra dunyaya geldi. Ayni meslek ten oldugumuz icin birbirimize cok destek olduk anladik. Sinema filmleri , dizilerde devam ediyordu bir yandan. Zeynep’le birlikte daha da renklendi hayatimiz ayni meslekte olmamiz , basarili ve isine bu kadar sahip cikmasi bizim icin ayri bir mutluluk ..
- Güzin Hanım İngiltere’den sonra Tiyatro Hayatiniz nasil devam etti ? Sehir Tyatrolarinda 40 yil calistiginizi biliyoruz , Ozel tiyatro gecmisiniz var mi ?
Ingiltere donusu dormen Tiyatrosunda yaygara 70 oyunuyla profesyonel oldum , Ulvi Uraz ardindan da kendi kurdugumuz gazete tiyatrosunda oynamaya devam ettik . Sonrasinda Sehir tiyatrolarina girdim oradan emekli oldum . Artik kendi tiyatromuz Tiyatro marti da oynamaya devam edeceğim. Oyun arayisim suruyor gelecek sezona insallah. Tiyatro martinin repertuarinda komedi, dram, müzikal, cocuk oyunu bir cok renk olacak bende bu renklerden birinde olmaktan, seyircimle olmaktan mutlu olacagim . 2 sezondur sahneye cikmiyorum, ozledim bu kadar dinlenmek yeter.
Bugün bizler harika bir ask hikayesini dinlediğimiz değerli Güzin Hanım ve Başarılarla dolu egitim ve oyunculuk kariyeri olan, genc girişimci Tiyatro Martı’ nın sahibi Zeynep Özyağcılar ile beraberdik. Kendilerine özel paylaşımları ve değerli vakitlerini ayırdıkları için teşekkür ederiz.
Kızı ile gurur duyan bir anne ve ayaklarını yere sağlam basan ne istediğini bilen, kararlı bir evlat tanıdık.
Zeynep Özyağcılar’ın hayatına ve projelerine dair tüm cevapları www.zeynepozyagcilar.com www.tiyatromarti.com Instagram ZEYNEP OZYAGCILAR @z_ozyagcilar @tiyatromarti @ tiyatromarti1 adresinde bulabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder